
Her zaman resim yapabilmek istemisimdir ama yaptigim resimlerin guzel ve kusursuz olmasini istedigimden hicbir zaman da yaptiklarima deger verememisimdir. Hic bir zaman resim kurslarina gitmedim, hep istedim ama hic gidemedim. Belcika'ya geldigimde yagli boyalarla tanismis oldum ama en fazla kara kalem yapmasini seviyorum, silebilme esnekligini verdigi icin. Sabirsiz oldugumdan bir resme ertesi gun devam edemiyorum. Basladigim resmi o gun bitirebilmem gerekiyor sanki, ertesi gune kaldiginda vizyonumu ne hissettigimi ne yapmak istedigimi kaybediyorum, resmin uzerinde daha cok calistikca daha kotu hale getiriyorum. Resim yaparken hicbirsey dusunmuyor olmak beni cok rahatlatiyor. Bittigi zaman da kahveni alip resme bakmak saatlerde kosup bir dus almak gibi geliyor insana. Evim kucuk oldugundan resim yaparken cok dagitiyorum , bir yandan da duzeni sevdigimden resim yapmaya girismeden once binkez dusunuyorum ki bu yuzden kendime de sinirleniyorum.

Tek bacak uzerinde duran kus (1997) (yagliboya):
Bu benim yaptigim ilk resim degil elbette ama saklamaya basladigim ilk resim diyebilirim. Tek bacak uzerinde dengesini arayan bir kus. Yagli boya, cam ile kaplanmis ama cami kirilmis durumda. Simdi baktigimda dengesini her an yitirebilecegini dusunuyorum...Dedigim gibi hic bir zaman kursa gitmedim ve hic bir zaman iyi resim yaptigimi dusunmedim ama ne yapiyor olursa olsun insan yaptiklarina deger vermeli, bunu ogrenmeye calisiyorum...
Kum, Gunes, Deniz...(2003) (yagliboya) Belcika'da gunese hasret bir gunde cok zevkle yaptigim bir resim. Tabi bir karttan alinti, gerci orjinalinde kizin etegi bu kadar uzun degil ama ben bacaklarini yaparken yanlislik yapmis oldugumdan kizin elbisesini ve etegini degistirmek zorunda kaldim. Genelde yalniz, tek figurlerle calistigimdan bu resim benim icin ayricalikli olmustu cunku iki kisiyi hissettiyor ve aralarinda ki saflik ve beraberlikleri cok hosuma gidiyor.
Yalniz kiz (yagliboya)(2004): (karanligin icinden...) Yaparken zorlandigim en zor resim. Birincisi karanligin icinde aydinlik bir figur oldugu icin ikincisi ten rengini yakalayamadigim icin. Bu resim uzerinde ugrasmis oldugumdan cok fazla hatalar yapmis oldum da. Orjinal dusuncemde kizin elinde kavun varken hatalar sonucunda ciceklere donusmus oldu, saclari da cadiya donusmus oldu, oysa daha farkli hissetmistim. Biraz depressif bir resim oldugunu dusunuyorum ama yagmurlu kasfetli belcika gunlerinin bende kalan bir izlenimi...Karanligin icinden bir aydinlik gibi yorumluyorum ama herkesin yorumu kendisinedir.
Ciflik (2003) (yagliboya): Bir baska yagli boya resmim...Aslinda duvar uzerinde daha bir agirlikli calismis oldugumdan geri kalan hicbir figur hosuma gitmiyor ama duvar ve mavilik biraz da bordro rengi benim icin bu resmi daha bir renklendirmis durumda. ..
Butun bunlara baktiktan sonra dun tekrar resim yapmak istedim...Ve bunu denedim...
Ben (2007) (karakalem): Bunu dun oylesine denerken yapmis oldum. Bana ne kadar benzedigi mechul ama andirdigini dusunuyorum. Su da var ki birisini cizmek , hele hele kendini cizmek cok zor , en azindan bu bir kara kalem calismasi, yagli boya ile kendini cizebilen ressamlara hayranim.
No comments:
Post a Comment