
Kamo’nun adi Japon’yada Kyoto’da bir nehrin adindan geliyormus. Bugun hemen ismini internetten tarattim. Ben ismi kadar restorani da sade buldum diyebilirim. Sanirim Japon kulturunde sadelik onemli. Dekorasyonlarina ve evlerine bakilirsa Japon kulturunun sadeligi gayet ilgi cekici. Restoranin icerisinde hic bir dekorasyon yok. Biz Asya’lilar icin biraz ters gelebilir. Ben Japon yemeklerini dusundugum zaman bir Japon ascisina da gerek yok (ne de olsa yemekler cig) seklinde dusunuyorken Japon yemeklerinin de aslinda ne kadar komplike olabilecegini sonradan ogrenmis oldum.
Ornegin hepimizin bildigi Sushi yi gordugumde, bizim Dolma'dan farki nedir acaba diye dusundum. Bana sanki biri digerinin tersiymis gibi geliyor. Ornegin, Dolma’da sebzelerin icini pirinc ve etle dolduruken, Sushi’de pirincin etrafini sebze ve balik ile dolduruyorlar. Sushi, balik ve sebzelerin sirkeli pirinc ile sarilmasi anlamina geliyor. Bizim ne kadar farkli yorelere ait Dolma pisirme tekniklerimiz varsa, Japonlarinda o kadar farkli isimlendirilmis Sushi cesitleri var. Makizushi, nigirizushi, inarisuzhi…bir de Mitsubishi va

Sushi’nin icinde genellikle cig balik oluyor. Kulaga pek hos gelmese de ben cig baligin hic bu kadar lezzetli olabilecegini dusunemezdim. Pirincsiz cig balik servisinin adina Sashmini deniliyormus. Bu cig baligin lezzeri sadece baligin kendisinden degil, ayni zamanda onu kesim tekniginden geldigini de sonradan ogreniyorum. Japon’ya da bunun uzerine farkli tekniklerin oldugunu bilmek , asciliginin bir sanatin yaninda bilim oldugunu da farkettiriyor. Ornegin Hirazukuri, Usuzukuri, Tataki ...bu kesim tekniklerine birkac ornekler. Hepsi baliklar uzerinde farkli tatlara birer sebep.
Sushi ve Sashminin yaninda, Teriyaki’yi de anlatmak gerekiyor. Teriyaki ,

Ama soslar soz konusu olunca, Vasabi her turlu sosa ustun gelir. Cok keskin bir tadi olmakla birlikte, aci hardal etkisinde. Sushi esliginde tuketimi cig baliktan gelebilecek parazitlere karsi koruma amacli. Vasabi aslinda bir cesit bitki ama cesitli karisimlarla nasil boyle etkileyici bir sos halini aldigini bilemiyorum.
Tum bu yemeklerin yanina es , pirincten yapilmis ickiyi eklersek sanirim hersey tam olur ….Tabi takunyalar ve kimonolar icinde hizmet eden Japon hanimlari da eklemek gerekiyor manzaraya. Maalesef Kamo'da sadece etek ceket seklinde servis yapiliyor. Tam bir Japon ortamiyla karsilasmak mumkun degil.
Sake, pirinc ve sudan yapilmis bir icki olmakla birlikte hem soguk hem sicak icilebiliyor. Bizim Raki'yi cagristiriyor ama Sake’de anason kokusu yok. Alkol orani 15-20% . Ismini Sake adi verilen mayadan aldigi icin ayni zamanda Bira niteligini de gosteriyor.
Japon’larin Asahi Sapporo, Kirin adinda biralarinin oldugunu da ogreniyoruz.
Ben yine de Yesil Cay’I herseye karsin onerebilirim.
Aslen Cinliler tarafindan bulunmus olsa bile, Japon’larin Yesil cayinin sifa niteliginin daha yuksek oldugu varsayimlari var. Cok daha acik olmakla beraber, seker katilmiyor. Hazmi kolaylastirdig gibi, cok rahatlatiyor.
Japon restorani , bir anlik Japon kulturunu denemek icin guzel bir bahane olabilir. Lezzet acisindan benim cok hosuma gitti. Yine de cig balik bizim gibi et kulturu agirlikli Turk toplumu icin kulaga pek hos gelmiyor. Bruksel’de Japon yemegini denemek isteyenler icin KAMO’yu onerebilirim. Reservasyon yaptirmakta fayda goruyorum cunku mekan cok kucuk ve kalabalik bir grup icin cok dar gelebilir.
Bakalim sirada hangi ulkemizden hangi yemekleri deneyecegiz.
Yesim ve Serkan’a burasini onerdikleri icin tekrar tesekkurler.
2 comments:
Baktim hic yorum almiyorum kendim bir denemek istedim
Post a Comment