
31 Ekim'in aksami…
Eski inanislara gore kisin gelmesiyle ‘doganin olumunu’ , 'yok olusunu' , 'curuyusunu' simgeleyen bir gun.
Hayatta bazi seylerin tekrar canlanabilmesi icin boyle bir olumun olmasi gerektigini insana hatirlatmasi icin geleneksellesmis bir gun. Ancak maalsesef, olum ile de bagdaslastirilmis oldugundan , doganin olumunu simgeleyen bu geleneksel bayram , akla gelen cadi, ruh gibi korkunc masallarla ‘cadilar bayramina’ donusmus ve gununmuzde de ‘Halloween’ ismiyle ticaretlesmis durumda…
Yine de ben eski geleneksel tadiyla ‘cadilar bayramini’ kendime bir kez daha hatirlatip , kendimce de yorumlamak istedim.
Doganin , kis ile birlikte olmesi ve ilkbaharla yeniden canlanmasi bizlerin de hayatta bazi seylerin hayatimizdan cikip gitmesine, yani olmesine izin vermemiz gerektirdigini gostermiyor mu ki? Ornegin eski kotu aliskanliklar, inceldigi yerden kopmasi gereken iliskiler, fayda saglamayan dusunceler, insanin yenilenmesini engel kilan ufak detaylar ..etc...de hayatimizdan cikip gitmis olmasi gerekiyor kimi zaman. Yerini yeni aliskanliklara, yeni iliskilere, yeni dusuncelere birakabilmesi icin...
Bir diger not daha...

“Yas tutmak” anlaminda degil, anilarini taze tutmak ve olumu de yasamin bir parcasi seklinde olgunlukla karsilamak
No comments:
Post a Comment