Tuesday, September 09, 2008
Mektup Durumu
Bizim Tuba ile bir ortak saplantimiz da birbirimize yazdigimiz mektuplardir. Ben de az once oturmus eski mektuplarimizi okuyordum (email yerine mektup kelimesini kullanacagim) Her sabah ise geldigimde ilk isim once bana gelen ozel mektuplara bakmak oluyor zaten, hele bir de Tuba Erguder'den geliyorsa daha da bir seviyorum. Cunku Tuba'nin yazdiklari herzaman farklidir, her zaman icinden bir parcayi tasir, her zaman kendisinden birseyleri cekinmeden sunar bana, iste benim icin bunun kiymeti o kadar buyuk ki. Dun ve bugun Tuba'm Amsterdam'i gezmeye gitti. Turkiye'den Ebru diye bir arkadasi gelmis, icim rahat. Yarin Bruksel'e gelecekler insallah bende Bruksel'i gezdirecegim. Ozledigimi farkettim yine , iki gundur sessizlik var sanki, haberlesemiyoruz ya belki de ondandir. Amsterdam donusu Tuba'mi dinleyecegim ve yine o bana uzun uzun anlatacak herbir detayi ayrintiyi da. Tuba'min yazdigi ve benim sakladigim siirlerini eklemek istedim buraya...gerci izin de almadim ama olmadi cikaririm sonradan... Dogru dedin ve yine yakaladin yurekleri dosttur, dostunu arayan iyi gununde en mutlu anini paylasan, gozlerindeki mutlulugu dostuna tasimak icin yanip tutusan Ama, su kapkara uzak dunyada Dosttur, eger kisi en kotu gununde de paylasabiliyorsa icindeki acisini, yakarisini.. Oyle soguk ki kara oyle soguk ki insanlar oyle yalan ki dunya.. Eger aciyorsa kalbini, tum nefretini korkusuzca Dosttur, o kisi, kalbi aciyla dolu olsa da... 23.02.2006 TUBA Eyy dallarini yere egen agac bir kus civiltisina salarsin 32 disini disariya da neden takili kalirsin aylarca bir kara noktada?
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment